Dresden Yüksek Eyalet Mahkemesi (OLG), genç bir kadının açtığı davada, Astrazeneca’yı, Covid-19 aşısıyla ilgili geniş kapsamlı bilgileri açıklamaya mecbur bıraktı. Mahkeme, üreticinin tüm yan etkileri, tedavi zarar bildirimlerini ve denetim kurumlarıyla yaptığı yazışmaları kamuoyuna sunması gerektiğine hükmetti. Açıklanacak bilgilerin, özellikle davacının iddia ettiği sağlık sorunlarıyla ilgili olduğu belirtildi.
Mahkeme sözcüsü, MDR SACHSEN’e yaptığı açıklamada, söz konusu belgelerin, aşı sonrası meydana geldiği öne sürülen hastalıklarla doğrudan bağlantılı veriler olması gerektiğini vurguladı. Bu karar, aşı üreticilerine yönelik sorumlulukların boyutunu ve bilgi paylaşımının önemini tekrar gündeme taşıyor.
İlk Derece Mahkemesi Davayı Reddetmişti
Dava, 28 yaşındaki Leipzigli bir tıp öğrencisi tarafından açıldı. Genç kadın, Astrazeneca aşısı olduktan sonra ciddi sağlık sorunları yaşadığını ve bu sorunların kalıcı etkiler bıraktığını öne sürdü. İddiasına göre, geçirdiği beyin ven trombozu (serebral venöz tromboz) nedeniyle bir operasyon geçirdi ve uzun süre hastanede tedavi görmek zorunda kaldı. Bu süreçte yaşadığı sağlık problemlerinin kalıcı sonuçlar doğurduğunu belirten kadın, Astrazeneca’yı trombosis riskini sistematik olarak küçümsemekle suçluyor.
Davacı, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle üretici firmadan tazminat ve manevi tazminat (schmerzensgeld) talep ediyor. Ancak, Leipzig’deki ilk derece mahkemesi davayı reddetti. Mahkeme, üreticinin sorumluluğuna ilişkin gerekli hukuki dayanakların bulunmadığını savunarak davanın kabul edilemeyeceğine karar verdi. Davacı kadın bunun üzerine kararı temyize taşıyarak, Dresden Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde hak arayışına devam etti.
Astrazeneca: Trombosis Riski İspatlanamadı
Astrazeneca, savunmasında aşı sonrası tromboz riskinin arttığına dair herhangi bir kanıt olmadığını vurguladı. Şirket, 24.000’den fazla kişinin katıldığı klinik çalışmalar sonucunda, tromboz riskinde anlamlı bir artışın tespit edilmediğini öne sürdü. Ayrıca, üretici firma olarak ancak kasten zarar verme veya ağır ihmal durumunda sorumlu tutulabileceğini belirtti. Astrazeneca’nın avukatları, ilk derece mahkemesinde sunulan bu argümanlarla davanın reddedilmesini sağlamıştı.
Ancak, Dresden Yüksek Eyalet Mahkemesi, temyiz sürecinde Astrazeneca’yı daha kapsamlı bilgi vermeye zorladı. Mahkeme, davacının sağlık sorunları ile ilgili tüm belgelerin, yazışmaların ve denetim raporlarının açıklanması gerektiğine hükmetti. Bu karar, aşının yan etkileriyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirebilir ve aşı üreticilerinin şeffaflık konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmesine yol açabilir.
Davacı Kadın Kimdir ve Yaşadığı Sağlık Sorunları Nelerdir?
Dava, 28 yaşında, Leipzig’de tıp eğitimi gören bir kadın tarafından açıldı. Davacı, Astrazeneca aşısı sonrası beyin ven trombozu geçirdiğini ve bu durumun hem uzun süreli hastane yatışlarına hem de kalıcı sağlık sorunlarına yol açtığını iddia ediyor.
Astrazeneca’nın Savunması Nedir?
Astrazeneca, savunmasında 24.000 katılımcıyla yapılan klinik çalışmalarda tromboz riskine dair herhangi bir bulguya rastlanmadığını belirtti. Şirket, ayrıca ancak kasıt veya ağır ihmal durumunda sorumlu tutulabileceğini savunuyor.
İlk Derece Mahkemesi Neden Davayı Reddetti?
Leipzig’deki ilk derece mahkemesi, Astrazeneca’nın sorumlu tutulmasını gerektirecek hukuki bir temel bulunmadığını belirterek davayı reddetti. Mahkeme, üreticinin sorumluluğunun yalnızca kasten veya ağır ihmal durumunda doğacağını savundu.
Yorumlar kapalı.