TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi için bir araya gelerek eğitim sistemindeki sorunları ve çözüm önerilerini tartıştı. Milletvekilleri, bütçe kapsamında eğitim alanında yapılması gereken düzenlemelere dikkat çekerken, özellikle yüksek konut fiyatları ve kiralar, öğretmen kadrolarının durumu, mesleki eğitimdeki eksiklikler ve kırsal kesimdeki okulların durumu öne çıkan konular arasında yer aldı.
Konut Fiyatları ve Kiraların Artışı Öğretmenleri Zorluyor
İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, konuşmasında Muğla’daki yüksek konut fiyatları ve kira sorununa dikkat çekti. Ergun, özellikle Bodrum, Marmaris ve Fethiye gibi bölgelerde konut fiyatlarının ülke ortalamasının çok üzerinde olduğunu belirterek, bu durumun öğretmenler ve diğer kamu çalışanları için büyük bir sorun teşkil ettiğini ifade etti. Ergun, bu bölgelerin öğretmenler tarafından artık “sürgün yeri” olarak görüldüğünü ve yüksek kiralar nedeniyle kamu görevlilerinin bu bölgelere gitmek istemediğini söyledi.
“Başta öğretmenler olmak üzere memurlar; Bodrum, Marmaris, Fethiye gibi yerleri artık sürgün yerleri olarak görmeye başladı. Gitmek istemiyorlar, kaçmak istiyorlar. Bunun temel sebebi de kira fiyatlarının çok yüksek olması. Bu bölgelere yönelik çalışma yapılmasını teklif ediyorum.” dedi.
Ergun, bu bölgelere özel bir düzenleme yapılması gerektiğini belirterek, konut fiyatlarının kamu görevlilerinin yaşam koşullarını zorlaştırdığını vurguladı.
Öğretmenlerin Kadroya Alınması ve Okul Kıyafetleri Konusunda Düzenleme Çağrısı
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tüm öğretmenlerin kadrolu olarak çalışması gerektiğini dile getirdi. Gürer, sözleşmeli veya ücretli olarak çalışan öğretmenlerin durumunun düzeltilmesi gerektiğini vurgulayarak, eğitimde kadrolu öğretmen istihdamının önemine dikkat çekti. Ayrıca, okullardaki panolarda o ilin özelliklerini yansıtan görsellere ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti.
“Bunda bir düzenleme sağlanmalı. O ilin özelliklerini içeren resimlerin ağırlıkta olması gerekiyor.” diyen Gürer, yerel özelliklerin eğitim ortamlarına yansıtılmasının önemine işaret etti.
Gürer ayrıca, öğrenci kıyafetleri konusunda tek tip uygulamanın yeniden getirilmesi gerektiğini ifade ederek, okul kıyafetlerinin kamu tarafından karşılanması gerektiğini savundu.
“Öğrencilerin okul kıyafetleri okullar tarafından belirlenmeli ve kamu tarafından karşılanmalı. Tek tip okul kıyafetine geri dönülmeli.” değerlendirmesinde bulundu.
Köy Okullarının Kapatılması Göçü Tetikliyor
CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, köy okullarının kapatılmasının kırsal nüfus üzerinde olumsuz bir etki yarattığını belirtti. Dinçer, köy okullarının kapatılmasının ardından köylerden şehirlere yoğun bir göç yaşandığını dile getirerek, kırsal kesimde eğitime erişimin zorlaştığını ifade etti.
“Köylerde okullar kapatıldıktan sonra nüfus azalmaya başladı. Köyler şehirlere akmaya başladı.” diye konuşan Dinçer, köy okullarının açık kalmasının bölgesel kalkınma açısından önemine vurgu yaptı.
Dinçer, kırsal bölgelerde eğitim olanaklarının güçlendirilmesinin, hem köy nüfusunu koruma hem de bölgesel dengesizlikleri azaltma açısından gerekli olduğunu savundu.
Mesleki Eğitimde Nitelikli Eleman Eksikliği Sorunu
CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, sanayi bölgelerindeki mesleki eğitim yetersizliğine değinerek, iş gücü piyasasında nitelikli eleman sıkıntısının yaşandığını ifade etti. Çiler, Kocaeli gibi sanayi bölgelerinde ara eleman değil, “aranan eleman” ihtiyacı olduğunu söyledi.
“Biz sanayi bölgesiyiz. Nitelikli eleman bulamıyoruz. Bize ara eleman değil, aranan eleman lazım. Bizim bölgemizde işsizlik yok mesleksizlik var.” ifadelerini kullanan Çiler, mesleki eğitim kurumlarının sayısının artırılması gerektiğini belirtti.
Kocaeli’de sadece 27 mesleki eğitim okulu bulunduğunu ifade eden Çiler, bölgenin bir pilot bölge olarak seçilmesini ve mesleki eğitimin burada yoğunlaştırılmasını teklif etti.
Ana Dil Eğitimi Tartışmaları
AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, ana dil eğitimi ve ana dilde eğitim konusuna değinerek, bu iki kavramın farklı anlamlara geldiğini söyledi. Böhürler, Türkiye’de ana dil eğitimiyle ilgili bir sorunun olmadığını ancak ana dilde eğitimin, tüm derslerin o dilde verilmesini gerektirdiği için ayrışmalara yol açabileceğini ifade etti.
“Ana dil eğitimiyle ilgili sorun yok ve bu Türkiye’de pek çok örneğiyle aşılmış durumda. Ama ana dilde eğitim dediğimiz zaman tüm derslerin o dilde verilmesi anlamına geliyor ki bu iki müfredat, iki ayrı öğretmen grubu, iki ayrı eğitim materyali, her şeyiyle iki tane olması gerekiyor ve milleti ikiye bölen bir durum.” değerlendirmesinde bulunan Böhürler, bu konuda ayrımcılığın önüne geçilmesi gerektiğini savundu.
Böhürler ayrıca, AK Parti döneminde Diyarbakır’daki okul sayısının iki katına çıkarıldığını belirterek, eğitim yatırımlarının bölgedeki önemine vurgu yaptı.
2025 yılı eğitim bütçesi ne kadar arttı?
2025 yılı için Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçe, bir önceki yıla göre önemli bir artış gösterdi. Bu artış, özellikle altyapı yatırımları, öğretmen istihdamı ve dijital eğitim projelerine yönelik olarak kullanılacak.
Milletvekilleri eğitim bütçesi görüşmelerinde hangi konuları öne çıkardı?
Milletvekilleri, özellikle öğretmenlerin kadroya alınması, yüksek konut fiyatları ve kiraların kamu görevlilerini zorlaması, köy okullarının kapatılmasının olumsuz etkileri, mesleki eğitimdeki yetersizlikler ve ana dil eğitimi konularına dikkat çekti.
Konut fiyatlarındaki artış eğitim alanını nasıl etkiliyor?
Özellikle yüksek kira ve konut fiyatlarının yaşandığı bölgelerde, öğretmenler ve kamu görevlileri için yaşam maliyeti artıyor. Bu da, öğretmenlerin bu bölgelerde görev yapmayı istememelerine neden oluyor ve eğitimde personel dengesizliği yaratıyor.
Köy okullarının kapatılması neden eleştiriliyor?
Köy okullarının kapatılması, kırsal nüfusu olumsuz etkileyerek göçü artırıyor. Milletvekilleri, bu durumun köylerin boşalmasına yol açtığını belirterek, köy okullarının yeniden açılmasını ve eğitim olanaklarının kırsal kesimde güçlendirilmesini talep ediyor.